Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
yüksek derecede
Significados de
"yüksek derecede"
en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
yüksek derecede
climax
n.
2
General
yüksek derecede
high degree of
adj.
3
General
yüksek derecede
highly
adv.
4
General
yüksek derecede
maximumly
adv.
Idioms
5
Idioms
yüksek derecede
brains out
expr.
Significados de
"yüksek derecede"
con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
orta derecede yüksek (ses)
mezzo forte
n.
2
General
yüksek derecede koruma
high degree of protection
n.
3
General
en yüksek derecede olan
mortal
adj.
4
General
ilkinden daha yüksek derecede gerçekleşen
multiple
adj.
5
General
mesleğinde en yüksek derecede
at the top of the tree
adv.
6
General
çok yüksek derecede
sky-high
adv.
Idioms
7
Idioms
anormal derecede yüksek gelen hesap
dutch reckoning [obsolete]
n.
8
Idioms
rahatsız edici derecede yüksek sesli
earsplitting
adj.
9
Idioms
rahatsız edici derecede yüksek sesli
ear-splitting
adj.
10
Idioms
en yüksek derecede
of the highest magnitude
adj.
11
Idioms
rahatsız edici/tehlikeli derecede yüksek
too high for comfort
expr.
12
Idioms
olabilecek en yüksek derecede/düzeyde
to a fare-thee-well
expr.
13
Idioms
olabilecek en yüksek derecede
as the day is long
expr.
14
Idioms
(bir şey) en yüksek miktarda/derecede bile olsa
no amount of (something)
expr.
15
Idioms
en yüksek derecede/seviyede (bir şey) bile
no amount of (something)
expr.
16
Idioms
en yüksek derecede/seviyede (bir şey) de olsa
no amount of (something)
expr.
Trade/Economic
17
Trade/Economic
yüksek derecede etkin piyasa
semi strongly efficient market
n.
18
Trade/Economic
aşırı derecede yüksek
exorbitant
adj.
Technical
19
Technical
yüksek derecede pişirme
high temperature firing
n.
20
Technical
aşırı yüksek derecede vakumlama yapan makine veya cihaz
ultravacuum
n.
21
Technical
yüksek derecede vukubulan
intense
adj.
22
Technical
yüksek derecede kaynar
high-boiling
adj.
Medical
23
Medical
yüksek derecede laboratuvar deneyimi
high level laboratory experience
n.
24
Medical
kanda anormal derecede yüksek kalsiyum seviyesine neden olacak şekilde aşırı paratiroid salgılanması
hyperparathyroidism
n.
25
Medical
yüksek derecede bağışıklık kazandırmak
hyperimmunize
v.
26
Medical
yüksek derecede bağışıklık kazandırmak
hyperimmunise
v.
27
Medical
vücut yağ oranı sağlıksız derecede yüksek olan
overfat
adj.
Pathology
28
Pathology
sinir kaynaklı sağırlıkta yaşanan, artan ses yoğunluğunun yüksek ses hissini anormal derecede artırması durumu
recruitment
n.
29
Pathology
yuvarlak veya yumurta şeklindeki küçük hücrelerden oluşan, yüksek derecede habis ur
oat cell carcinoma
n.
30
Pathology
anormal derecede yüksek ateş
hyperpyrexia
n.
31
Pathology
anormal derecede yüksek ateş
hyperthermy
n.
32
Pathology
yüksek derecede patojenik kuş gribi
highly pathogenic avian influenza
n.
Gastronomy
33
Gastronomy
genellikle karıştırılarak hazırlanan alkollü içeceklerde kullanılan, 190 derece ya da daha yüksek bir derecede damıtılmış etil alkol
neutral spirits
n.
Physics
34
Physics
aşırı yüksek derecede vakum
ultravacuum
n.
Chemistry
35
Chemistry
yüksek derecede toksik kristalimsi bir karbamat bileşiği
aldicarb
n.
36
Chemistry
yüksek derecede tokluk sergileyen şeffaf bir seramik bileşik
aluminum oxynitride
n.
37
Chemistry
1 atmosfer basınç ve 2.2 k derecede tam akışkan halde bulunup oldukça düşük viskoziteye ve son derece yüksek termal iletkenliğe sahip sıvı helyum
helium ii
n.
Biology
38
Biology
yüksek derecede pigmentli veya pigment üretici bir organel, organ veya mikroorganizma
chromogen
n.
Literature
39
Literature
gerilim duygusunu yüksek derecede teknolojik detaylarla birleştiren edebi veya sinematik eser
techno-thriller
n.
Military
40
Military
füze ve uzay aracı fırlatmak için kullanılan, yüksek derecede güçlendirilmiş bina
blockhouse
n.
Music
41
Music
orta derecede yüksek sesli
mezzo forte
adj.
42
Music
(enstrüman tonu) yüksek derecede armonik
brilliant
adj.
43
Music
orta derecede yüksek sesle
mezzo forte
adv.
Slang
44
Slang
kulakları rahatsız edecek derecede yüksek ses anlamına gelen argo kelime
ear rape
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek derecede
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy